1962 Eskişehir doğumlu olan Güven Borça, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Şubat 1985’de mezun oldu.
İlk işi patates cipsi üreten bir tesis kurmak ve işletmek idi. (1985-1986) Hemen akabinde, askerlik hizmetini Milli Savunma Bakanlığı’nda Proje Subayı olarak tamamladı. (1986-1987)
Profesyonel hayata İpek Kağıt Karamürsel fabrikasında Ürün Geliştirme Mühendisi olarak 1987 yılında başladı, burada iş ve zaman etüdü, iş değerlendirme, fabrika yerleşimi ve ürün geliştirme projelerinde çalıştı. 1989 yılı başında aynı şirketin pazarlama bölümüne geçen Güven Borça; Selpak, Solo ve Silen tuvalet kağıtlarından sorumlu olarak çalıştı, ayrıca Marathon markalı ev dışı kullanım ürünlerini pazara verdi.
Daha sonra transfer olduğu Başer-Colgate (sonradan Colgate-Palmolive) şirketinde 6 yıl süreyle Ürün Müdürü, Grup Müdürü, Pazarlama Müdürü pozisyonlarında görev yaptı. ABC, Fab, Axion, Hacı Şakir, Palmolive, Colgate, Ajax, Protex markalarından sorumlu oldu. Çok sayıda lansman, relansman, ulusal/yerel kampanyaya imza attı.
Öte yandan Colgate-Palmolive’in global eğitimcileri arasına katıldı, bu konuda yurtdışında kurslar gördü. Şirketin uluslararası eğitim programlarını bölge ülkelerinde yürüttü veya koordine etti. 1991 yılında “marka” konulu ilk makalesi yayınlandı. Ayrıca Marketing Türkiye bünyesindeki Marka Yönetimi başlıklı workshop çalışmasını 1993-1997 yılları arasında sürdürdü.
1997 yılından bu yana marka danışmanlığı yapan Borça, Markam AŞ’nin kurucu ortağı ve yöneticisidir. Danışmanlık dışında Marka Yönetimi üzerine seminerler vermekte, makaleler yazmakta, konuşmalar yapmaktadır. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nde Marka İletişimi Yönetimi dersi vermektedir. İlk kitabı “Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı?” Media Cat yayınlarından Haziran 2002’de çıkmış, iki yıl içinde altı baskı yapmıştır. Haftalık Para dergisinde “Reklamlardan Sonra” başlığıyla 2001-2003 yıllarında pazarlama konularında düzenli yazmış ve yazıları aynı adlı kitabında toplamıştır. Son kitabı “Pazarlama Reçeteleri” de Media Cat yayınlarından 2004 yazında çıkmıştır. Güven Borça evli ve iki çocuk sahibidir.
Markam A.Ş. halen Türkiye’nin önemli şirketlerine ve markalarına danışmanlık hizmeti veren, konusunun öncü ve lider kuruluşudur.
Gençler,
Öncelikle şunu unutmayın; hayat çok uzun. Hiçbir şeyi çok kısa sürede yapmak zorunda değilsiniz. Giderek de uzuyor, rahat olun. Ama çalışın. Doğru yoldan ayrılmayın. Kısa yollara sapmayın. Çünkü dediğim gibi hayat gerçekten çok uzun.
Bir realite var. Yani geçen yüzyılın başında 50 yıldan bu sene 80 yıllara geldi bu dönemde. Şu ara doğan çocukların eğer bir hata yapmazlarsa, kendilerine iyi bakarlarsa beklenilen ömür 100 yıl, 120 yıl. İlim bunu sağladı. Eskiden insanlar 20-25 ‘li yaşlarda çalışmaya başlar, 40-45 emekli olurdu. 60’ında da hak vaki olurdu. Şimdi öyle değil. 25’in de başlayacağız ama 65’de emekli olacağız. 40 sene çalışacağız. 65 artık insan kendine iyi bakarsa sonrası da var. Demek ki acele etmeye gerek yok. Hayat çok uzun.
30 yaşımda çok zengin oldun, bunun için antil kuntin işler yaptın, sonra geri kalan dönemde bunun vicdan azabı ya da huzursuzluğu söz konusu. Dolayısıyla benim son dönemde gençlere verdiğim mesaj bu. “Arkadaşlar, hayat uzun. Acele etmeyin. Doğru bildiğiniz yolsa sabırla ilerleyin. Kısa yollara sapmayın”
Yayma anlamına gelmiyor bu. Yaymayacağız tabii ki. Düzenli, istikrarlı, sabırlı yani çok stres yapmayın, daha da önemlisi kısa yollara, kötü yollara, ahlaki olmayan yollara sapmayın. Yoksa çalışacağız tabii, çalışmadan olmaz. Kastım bu. Yan yollara , kötü yollara sapmadan daha ahlaklı, etik ve tercihan fark yaratarak.
Az önce söylediğimle paralel bir şey söyleyeyim, dediğim gibi; hayta istediklerinize ulaşacak bence çok vaktiniz var, çok zamanınız var. O yüzden cazip görünen, başta cazip görünen kısa yollar, kötü yollar , kısa yoldan para kazanmak yolları değil, daha uzun soluklu düşünce öneriyorum genç arkadaşlarıma.
Daha uzun vadeli yaklaşım. Çünkü gerçek mutluluk, gerçek başarı, gerçek iz bırakmak ancak bu şekilde sağlanıyor. Dolayısıyla ahlaklı olun, doğru olun, doğru yoldan ayrılmayın, uzun vadeli düşünün ve daha kısa yoldan gelir ve başarı sağlayacağını düşündüğünüz yan yollara sapmayın.
Evet etik olan kazanır. Uzun vadede kalıcı olan budur. Huzur içinde yaşamaktır.
