İbrahim Betil Selanik göçmeni bir ailenin çocuğudur. Abisi Mehmet Betil ve sonradan Timur Selçuk ile evlenen Ayşegül Betil ile üç kardeştir.
İbrahim Betil, (1944) (Üniversite: Robert Kolej Yüksek Okulu (şimdi Boğaziçi Üniversitesi)-1968) 1994 yılına kadar, Türkiye’de ve yurt dışında çeşitli sınai ve mali kuruluşların, ticari bankaların genel müdürlüğünü, yönetim kurulu başkanlığını yaptı, kuruculuğunu üstlendi. 1994 yılından sonra ülkede ve yurtdışında eğitim ve sivil toplum çalışmalarıyla ilgilenmekte ve yönetimlerinde bulunmaktadır.
Üniversitelerde dersler, seminerler verdi, radyo ve TV programları, çeşitli dergi ve gazetelerde köşe yazarlığı yaptı, Hafiften Bankacılık isimli bir kitap yazdı. İstanbul ve Adapazarı Enka okullarının, çeşitli vakıfların ve derneklerin kuruculuğunu, yönetimini üstlendi. Uluslararası Bakalorya Organizasyonu (IB) Dünya Yönetim Kurulu üyeliği ve Avrupa-Ortadoğu-Afrika Bölge danışmanlığını yaptı.
Çeşitli leasing, faktoring ve sınai şirketlerin yönetiminde bulundu. Proje bazında danışmanlık işleri yaptı. YDH Kurucusu, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı oldu. Betil, ENKA Okulları ve Adapazarı Enka Okulu’nun kurulmasını kolaylaştırmak için ilk günlerinde aktif bir rol oynamıştır. Türkiye Eğitim Gönülllüleri Vakfı kuruculuğu ve yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın da kuruculuğu ve yönetim kurulu başkanlığını yapan İbrahim Betil halen Toplum Gönüllüleri Vakfı yönetim kurulu üyesidir. Mercek isimli televizyon programını ve Açık Radyo’da Ağustos Böceği programını sundu.
Sevgili Gençler,
Sizin varlığınız çok önemli olmanın ötesinde bu toplumun size sorumluluk vermesi, bu toplumun size güvenmesi, çevrenizde bu güveni yaratabilmek için de sizin örnek çalışmalar yapmanızın önemli olduğunu düşünüyorum çünkü bizler kafamızdaki ön yargılarla ne yazık ki, ben kendimi biraz hariç tutuyorum bundan, gençlere vermemiz gereken yetkileri vermiyoruz. Güvenmemiz gereken kadar güvenmiyoruz.
Ama ben şimdi size bir çağrı yapıyorum. Bu güveni yaratabilmek için bir mücadeleye girin ve insanların güvenini kazanabilmek için bütün yaratıcılığınızı ekip çalışmanızla ortaya koyun.
Değerli Genç Arkadaşlarım,
Etik yani ahlaki ilkelere bağlı kalabilmek çok önemli. Bunun temelinde de iç denetim, öz denetim kavramı yatıyor. Ben dış denetimlere pek inanan bir insan değilim. Onun için etik anlayışı geliştirebilmek için hepimizin kendi içinde bir öz denetim kavramı olması lazım.
Bunun dışında etik anlayış her kültüre, her topluma hatta tarih içinde her döneme farklı olarak da gelişebilir. Bu gelişimi de canlı tutup, o etik anlayışı dinamik bir şekilde geliştirebilmemiz lazım. 50 sene 100 sene öncenin etikleriyle, ahlaki davranışlarıyla bugünün etik anlayışı veya bu kültürdeki, bu toplumdaki etik anlayışla Afrika’da, Asya’da, Amerika’daki etik anlayış arasında farklar olabilir. Onları anlayıp, o etik anlayışı o doğrultuda geliştirebilmemiz çok önemli.