Özgeçmiş

1961, İstanbul doğumlu.

İlkokul; Şişli Terakki Lisesi, Ortaokul; Sainte-Pulcherie Fransız Kız Ortaokulu, Lise; Notre Dame de Sion 1980 mezunu. Üniversiteyi A.B.D.’nin New Jersey eyaletinde Fairleigh Dickinson Üniversitesinde, İş İdaresi ve Yöneticilik üzerine okudu. Masterını New York Üniversitesinde, Sosyal Bilimler dalında tamamladı. Bu arada birkaç Türk ihracatçısının mallarını pazarlama faaliyetlerini yürüttü.

1986 yılında, Türkiye’ye döndüğünde önce Dr. Üzeyir Garih’in asistanlığını yaptı. Daha sonra Alkent-Etiler Uyduşehir ve Alsit  Villakent Projeleri Tanıtım ve Pazarlamasını yürüttü.

1992 yılında, Milli Prodüktivite Merkezi tarafından “Yılın İş Kadını” seçildi.

1993 yılında, kendi şirketi olan Megatrend Halkla İlişkiler Danışmanlık şirketini kurdu.

1993 yılında, Davos Dünya Ekonomik Forumu bünyesinde ilk defa seçilen “Geleceğin Liderleri”ndendi.

TÜSİAD, GYİAD, İPRA, YPO, Notre Dame de Sionlular Derneği, Doğal Hayatı Koruma Derneği, Halkla İlişkiler Danışmanları Derneği gibi birçok dernekte aktif rol almıştır.

KAGİDER (Kadın Girişimciler Derneği) Kurucu Üyesi ve Bir Dilek Tut (Make A Wish) Derneği Yönetim Kurulu Üyesidir.

Şu anda Alarko Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Üyeliği yapmaktadır.

Evli ve iki erkek çocuk annesidir.

Gençlere Mektup

Sevgili Gençler,

Aşağıda birkaç yol gösterici tavsiyemi sizlerle paylaşmak istiyorum:

Bir ‘mentor’unuz olsun. Yol gösterici bir büyüğünüz sizin yetenek ve kabiliyetlerinizi doğru yere yönlendirecek tavsiyelerde bulunabilir. Ne tahsili yapmanız gerektiğinden tutun ne gibi yerlerde staj yapmanıza, ne gibi yerlerde iş aramanıza kadar her konuda size yol gösterecek bir akıl hocası…

Seveceğiniz mesleği seçme ve onun eğitimini görmek çok önemli. Bugünkü üniversite sisteminde diş doktoru olup ticaretle uğraşanda var. Nereden baksanız en az 30 senelik bir iş yaşamında insanın sevmediği işi yapması çok korkunç olur herhalde.

Karakterinizi, iyi “uzman” mı yoksa “yönetici” mi olacağınıza karar verin zira birbirinden çok farklı iki icabı konum.

Mutlaka yaz tatillerinde parasız dahi olsa iş tecrübesi kazanmak için staj yapın. Hiç bir işi küçümsemeyin. Kapalı çarşıda bir yaz tezgahtarlık yapmak veya güneyde bir tatil köyünde şezlong taşımak size inanılmaz insan ilişkileri tecrübesi kazandırdığı gibi, yabancı dilinizi geliştirme imkanı sağlayacaktır. Mutlaka ve mutlaka en az iki yabancı dil öğrenmeniz gerekir. Bugünün global dünyasında İngilizce şart olduğundan yanında muhakkak Rusça, Çince, İspanyolca gibi bir lisanla sizi diğerlerinden ‘farklı’ ve ‘bir adım önde’ kılacak bu farklılığı yaratmanız gerektiğine inanıyorum.

İş hayatında başarılı olmak için özel hayattan özveride bulunmak şart. Dolayısıyla “aile kurma” olayının, en önemli taşlar yerine oturduktan sonra yapılması taraftarıyım. Aksi taktirde ne iş ne de özel yaşamda huzur ve başarı mümkün olabilir. Zaten bugünün modern kadını ve erkeği eski nesiller gibi acele davranmayıp maddi ve manevi olarak tatmin olduktan sonra çocuğuna daha kaliteli bir yaşam sunacağına inanıyor.

Sevgilerimle,
LEYLA ALATON

Gençlere Sesleniş

Sevgili Gençler,

Hayat uzun bir yolculuk, zannediyorum ki bazı olmazsa olmazları var.

Onlardan bir tanesi de sevdiğiniz işi yapmak.

Doğru seçimi hayata başlarken yapmak belki bir lüks olabilir ama eğer size yol gösterdiğinine inandığınız bir büyüğünüz varsa ona danışın. Bol bol tecrübelerden faydalanın.

Okuyun, kendinizi donatın ve mümkünse yapacağınız işi önce büyük bir şirkette öğrenin. Bu başkasının yüzünde traş olmayı öğrenmeye benzer. Büyük bir şirkette çalıştıktan sonra eğer girişimci olmak istiyorsanız, kendi yağınızla kavrulmak istiyorsanız, risk almak istiyorsanız, bağımsız olmak istiyorsanız, evet kendi işinizi kurmamanız için hiçbir neden yok.

Dolayısıyla size çok iyi şanslar diliyorum. Kadın, erkek herkesin girişimci olabileceğine inanıyorum. Özellikle ekonomik bağımsızlığını kadınların çok önemsiyorum.

Genç kızlara da muhakkak bir meslek sahibi olmalarını, girişimci olmak için önlerinde hiçbir engel tanımamalarını candan diliyorum.

Hepinize çok çok  sevgiler,  çok iyi şanslar.

Etik Çağrısı

Gençler,

Ben etik denilince saygınlık anlıyorum.

Bir şirket için, insanın kendi özel, şahsi hayatında bile sayğınlığını devam ettirmesi ve hayatının sonuna kadar buna çok, çok, çok önem vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü her şey kaybolabilir, bütün servet kaybolabilir, ama insanın bir güvenilirliği varsa, temiz bir ismi varsa ve hep bunun için hayat boyu çalışmışsa o her dönemde onu ödüllendirecektir, yalnız bırakmayacaktır.

Ben böyle liderlerle çalıştım. Uzeyir Bey ve İshak Bey  buna o kadar önem verdiler ki, biz hiçbir zaman Alarko olarak Türkiye’nin birinci Lig’inde olmamız gereken bir şirket olduğumuzu düşünmedik, ama saygınlık konusunda birinci Lig’in en üstünde olmamız gerektiğini düşündük ve bütün çalışanlarımız, bütün şirket kültürümüz bunun üstüne oturmuştur.

Zannediyorum o kadar önemsemek uzun vadede büyük ödüllendiriyor sizi. Zira Türkiye’ye bakarsanız hep kayan yıldızlarla dolu şirket olarak. Biz çok şükür neredeyse 60 senedir huzurlarınızdayız.

Size de saygın olmayı, hep etik davranmayı, hayat boyu bundan hiçbir şekilde taviz vermemeyi, canı gönülden tavsiye ediyorum.

Çok sevgiler hepinize.