Engin Akçakoca Ankara’da 1951 yılında doğan Rasih Engin Akçakoca, TED Ankara Koleji’nden sonra üniversite eğitimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi İşletme bölümünde tamamladı.
Bankacılık kariyerine 1974 yılında Türkiye İş Bankası’nda Müfettiş Yardımcısı olarak başladı. Akçakoca, Citibank N.A. İstanbul’da Muhasebe ve Otomasyon Müdürü, American Expres Bank Ltd. İstanbul’da operasyondan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Türkiye İthalat ve İhracat Bankası’nda Genel Müdür Baş Yardımcısı, Koç Amerikan Bank A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.
1991-2000 tarihleri arasında Koçbank Genel Müdürlüğü’nü yürüttü. Daha sonra Fon’daki 3 bankanın yönetimine getirildi. Akçakoca, 27 Ekim 2000 tarihinde Bank Kapital’in ve 6 Aralık 2000 tarihinde de Demirbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü oldu. Ayrıca 28 Şubat’da Fon’a devredilen Ulusalbank’a da Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
Son olarak Zekeriya Temizel’in istifası ile boşalan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanlığı görevine getirildi.
Egin Akçakoca 5 Kasım 2003 tarihinde BDDK başkanlık görevinden istifa etti.
Akçakoca, evli ve 2 çocuk babasıdır.
Genç Yöneticiler!
Aşağıdaki öğütlerim kulağınıza küpe olsun.
YAP YAPMA
ATASÖZÜ
BİR ANI
“RAKKAMSIZ FİŞ”
İş hayatımın başında yaşadığım ve yöneticilik hayatımda unutamadığım bir anımı size aktarmak istiyorum. Yedi sene iş Bankası’nda müfettişlik yaptıktan sonra iyi ve başarılı bir mülakat sonucu Citibank’a geçtim… Ünvanımın ne olduğunu dahi bilmiyorum ama ara yöneticilerden biri gibiyim… Citibank daha kurulma aşamasında… O sıralar Türk Bankacılık uygulamalarını Citibank içinde iyi bilenlerden biri olduğum için seviliyor ve sayılıyorum… Amirim bir Genel Müdür yardımcısı.. İtalyan.. O da bana inanıyor… Yetki ve sorumluluk vermiş… Muhasebe, hukuk, vb. işlere bakıyorum… Herkes bir telaş içinde çalışıyor bankayı kurmak için…
Bir gün bir bankadaki hesabımızdan bir diğerine virman yapmamız gerekti… İlk harici işlem… Virman talimatı yazdık. İkinci imzayı attım. Bir borç bir alacak fişi düzenleyin talimatı verdim. Nasıl olacağını tarif ettim memur arkadaşlara. Hepsi bir koşuşturmada bitti… Aldım talimatı ve fişleri. İtalyan’a gittim. Heyecanla ilk işlemi anlatarak imzasına uzattım fişleri. İnceledi, teşekkür etti, parafladı, imzaladı ve fişleri bana uzattı… Tam alırken, bana:
“Ben genellikle muhasebe fişlerinin üzerinde rakam olmadan imzalamam ama ilk istisnayı sana yapıyorum!” dedi.
Donup kalmıştım… Dehşetle fişlere baktım. “Borç”, “Alacak” hesaplar tamam. “Tarih” tamam, “Memur” parafı, “Checker” (yani benim) parafım tamam, her şey tamam. Ama telaştan muhasebe fişinin üzerine meblağ yazılmamış!