Özgeçmiş

Erhan Kurdoğlu 1962 yılında Samsun’da doğdu.

1986 yılında Miami Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun olan Erhan Kurdoğlu, 1987-1991 yıllarında ATA İnşaat Ltd. Şirketi’nin Genel Koordinatör Yardımcılığı ve Entegre Kireç ve Harç Sanayi Ticaret A.Ş. şirketinde de Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Erhan Kurdoğlu 1991 yılında Temak İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. şirketini kurdu. Kurdoğlu 1993 yılında kurmuş olduğu Ekur İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. ve Ekur Otomasyon Sanayi Ticaret A.Ş. , Ekur Proje Yönetim Ltd. Şirketi ile Rusya’da halen faaliyeti süren inşaatlar yapmaktadır. Erhan Kurdoğlu 1995 yılında Rus-Türk ortaklığı olarak kurulan Ekurus Wood Industry Trade and JSC firması ile Wyborg’da Kereste Fabrikasında Yönetim Kurulu Üyeliği görevini sürdürmektedir.

Erhan Kurdoğlu sırasıyla.

  • 1996 yılında Ekurus Dış Ticaret Pazarlama A.Ş.
  • 1997 yılında Yamata İnşaat Sanayi Tiicaret A.Ş.

şirketlerini kurdu.

Erhan Kurdoğlu, 1997 yılında kurulan EKUR Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmektedir.

Kulağınıza Küpe Olsun

YAP ve YAPMALAR

Genç yöneticilere öğütlerim:

  1. İyi niyet içeren her iş başarıya ulaşır. İyiniyetli hareket eden herkes sonunda başarıya ulaştığını görür.
  2. Altında çalışan insanları eğitmeyen hiçkimse yukarıya çıkamaz.
  3. İnsanlar her gün bir şey öğrenir. Kendini geliştirmeyen, yeniliklere açık olmayan kişiler ne kendilerine ne de topluma yararlı olabilirler.
  4. Yapılacak olan yatırımların veya alınacak kararların toplum menfaatini gözetmesi şarttır. Toplum menfaatini ön plana çıkaran her iş başarılı olur.

 

GÜZEL SÖZLER

  1. Ayağını yorganına göre uzat.
  2. El elden üstündür.
  3. Söz gümüşse sükut altındır.
  4. En büyük sahtekarlık “Dürüstlüktür”
  5. Ak akçe kara gün içindir.
  6. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
  7. Kazma kuyuyu kendin düşersin.
  8. Koyun can derdinde, kasap et derdinde.

 

BİR FIKRA

“BABANA BİLE GÜVENMEYECEKSİN”

Mişon bir gün evinde otururken dışarıda birtakım sesler duyup bahçeye çıkıyor. Bir bakıyor ki oğlu ağaçta ve inemiyor. Çocuğuna:

“Atla ben seni tutarım” diye sesleniyor. Çocuk bunun üzerine ağaçtan aşağıya atlar. Mişon kenara çekilir ve çocuğu tutmaz. Çocuk büyük bir hızla yere çakılır. Yerde acıyla kıvranan çocuk, ağlamaklı yerden babasına sorar:

“Baba hani beni tutacaktın!”

Mişon bunun üzerine yerde kıvranan çocuğuna cevabını patlatır:

“Oğlum! Hayatta babana bile güvenmeyeceksin!”