Özgeçmiş

1952 yılında doğan Hikmet Barutçugil, 1973 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu’nda tekstil eğitimine başladı. İlk ebru çalışmalarını öğrenciliğinin ilk yılında tanıştığı hat hocası Prof. Emin Barın’ın teşvikiyle gerçekleştirdi. Kendi kendine sürdürdüğü aralıksız çalışmalar sırasında, geleneksel ebruyu öğrenen Barutçugil, 27 yıldır sürdürdüğü bu sanatı, bir bilim gibi geliştirdi.

‘Barut Ebrusu’ diye bilinen yeni bir ebru türü geliştiren Barutçugil, genellikle kâğıt sanatı olarak tanınan ebruyu çok değişik malzeme yüzeylerine uyguladı. Bir çok müzede eseri bulunan Barutçugil, 4. Ebruzenler Kongresi’ni İstanbul’da yönetti.

Kurduğu İstanbul Ebru Evi – Ebristan’da M.S.Ü. Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nde ve Avusturya’da eğitim faaliyetini sürdüren Barutçugil bugüne kadar 54’ü yurtdışı olmak üzere toplam 96 sergi açtı.

Gençlere Sesleniş

Sevgili Gençler,

Meslek seçerken bazen, belki biz de öyleydik, bazı hatalar yapıyoruz. İçimizdeyi yeteneğimizi, kabiliyetimizi, yapabileceğimiz şeyi en çok sevdiğimiz işi değil de, o gün için geçerli olan en çok para getiren meslek ne ise ona yönelmek gibi bir yanlışlık yapıyoruz. Bu çok düz bir mantık çünkü sizin gibi çok kişi de düşünmüş olabilir. Bir gencin yetişmesi, üniversite seçiminden başlayarak, on yıl sürüyor. İşte dört sene, beş sene okul, belki bir yüksek lisans, okulda öğrendiklerini pekiştirmek için üç beş sene de çalışması, tam yetiştiği anda, ki on sene sonrası bu, bir bakıyor ki aynı düşüncede, yani pasta çok küçük dilimlere bölünmüş, aynı konuda enflasyon olmuş. Onun için günümüzde değil de, geleceği görmek mümkün mü? Düşünen insan için mühim ve gerçektir. On sene sonra acaba ne olur? Hangi iş revaçta olur? Bence günümüzde hiç para getirmeyen, revaçta olmayan bir işi seçmek sizin için on sene sonra büyük bir avantaj olabilir. Aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Bülent Şenver'in Odası

Etik Çağrısı

İnanıyorum ki ekonominin temelinde kültür ve sanat var. Kültür ve sanat olmadan zaten insani bir yaşam da gerçekleşmez, basit ve ilkel bir yaşam olur. Kültürsüz, sanatsız bir hayat düşünülemeyeceği gibi ekonomi de düşünülemez. Kültür ve sanatın da özünde, temelinde güzel ahlak vardır. Güzel ahlaklı olmaz zorundayız. Güzel ahlaklı olanlar her zaman kazanır ve insan olma haysiyetine erişir. Vicdanen rahat eder, hayatı rahat olur, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürer, parasal sorun nasılsa bir şekilde çözülüyor, rızık Allah’tan.

Şeref Defteri

Hikmet Barutçugil Şeref Defteri